Hakikaten yazmak istemiyorum ama bunlar hep hatıra olarak kalacak. İlerde İdoş okuyacak, belki daha iyi anlayacak şu an yaşadıklarımızı.
Dünkü kemoterapide de gene portu kullanamadılar. Daha doğrusu kullandılar ilk partide ama ben kolum şişti dediğimde hemşireler inanmadı. Doktoru çağırdılar, doktor -benim doktorum değil, nöbetçi- bana ukala bir tavırla "fizyolojik olarak porttan oraya sızma olamaz" dedi. Bana "sizin kolunuz böyledir de siz fark etmemişsinizdir" diyorlar. Yahu insan kendi kolu nasıl bilmez mi?Şiş mi değil mi anlamaz mı?
Ben ısrarla kolum şişiyor, portu kullanmayın, ayaktan damar açın dedim. En nihayet dinlediler ve portun dış iğnesini söktüklerinde hiç abartmıyorum tam 15 dakika kullanılan ilaçlar deriden dışarı sızdı! Yani haklıydım! "İlk defa başımıza böyle birşey geldi" dediler. Tabii ki o ilklerin de nedense hep bana olması gerekir. Verilen ilaç bir daha, bu sefer ayaktan verildi. Toplam 6 saat ordaydık yine!!!
Koluma buz koydular, 2 saat durdu ve ben buzu bile hissetmedim. Kolumun şişi biraz indi. Şimdi cumartesi portu takan doktora gideceğim. İnşallah beni yeniden kesip biçmez...
Çok sıkıldım artık ya!
6 yorum:
Ayşen canım geçecek bitecek İdil'le beraber okuyup kah gülecek kah ağlayacaksınız.Sen yeter ki yüreğini ferah tut.
Ah o işini bilmez sağlık personeline ise ne demeli bilemem ki...
Dualarım da iyi dileklerim de hep seninle Ayşenim...
Merhaba Ayşen Hanım,
Allah tez zamanda ve kolaylıkla şifanıza kavuştursun.
sonu ferah olsun canım, çok öperim moralin yerine gelsin diye ;)
Fırtınalardan sonra pırıl pırıl güneş doğacak üstünüze inanıyorum.
Gülay'cım kondurmakta istemiyorum işini bilmez diye ama sanırım öyleler..
Teşekkürler Funda'm
Sevgili Adsız, teşekkür ederim.
Bahar'cım sen o tombik yanağı benim için şöyyyyle en salyalısından 2 kere öp, bana en çok o moral olacak.
Azize'nin renkleri teşekkür ederim.
Yorum Gönder