18 Nisan 2013 Perşembe

Fransızım fransızsın fransız

Ben üniversite yıllarında ve ilk çalıştığım yıllarda amca kızımla festival festival gezer ve fransız filmi izlerdim. Şimdilerde uzzzzuuuuun bir aradan sonra akşam seanslarında fransız filmlerine dönüş yaptım.
Paris Manhattan -
Film Paris'te geçiyor, Manhattan'la alakası yok öncelikle. Benim pek karizmatik bulduğum Patrik Bruel'in bir filmi. Evde kalmış demeyelimde ilişkilerde başarısız eczacı kadın ile alarm şirketi sahibi arasında gelişen tatlı bir hikaye. Filme Woddy Allen'de sesi ve en son görüntüsü ile eşlik ediyor. Eğlenceli , romantik vs vs .






Une Vie Meilleure - Daha iyi bir hayat -
Ahçı olmak isteyen Yann ile Lübnanlı bekar anne Nadya'nın güzel başlayan fakat kötüye giden hikayesi. Kredi ile kendi lokantalarını açmaya karar verip krediyi ödeyemeyince sıkıntıya düşen çift, Nadya'nın çalışmak için Kanada'ya gidişi ile ayrı kalır. Üstelik kadın oğlunu Yann'a bırakır ama 8 ay haber alamazlar. Bu arada Yann ve Nadya'nın oğlu birbirine bağlanır. Gerçek hayatta olabilecek herşey olduğu gibi anlatılmış. Ben çok sevdim.





Tipik Fransız filmi olmasa da başrol Fransıza ait olan
Before Sunset

 ve









Before Sunrise -
Trende tanışıp bir günü birlikte geçiren genç bir çiftin ilk tanışma filmleri Before Sunrise'de anlatılıyor. Bol dialoglu ama su gibi akıp giden bir film. Fonda ise Viyana var.
Before Sunset'te ise aradan 9 yıl geçer  kahramanlarımız bu kez Paris'te karşılaşır ve pişmanlıkları ile kurdukları yaşam arası sıkışmışlardır. Bu da bol dialaoglu ve su gibi akıp gidiyor.





Les Petits Mouchoirs - Küçük Beyaz Yalanlar -

Bir grup arkadaşın kaza geçiren dostlarını arkalarında bırakıp her yaz birlikte çıktıkları ve paylaştıkları tatilde o yıl birbirleri hakkında düşündüklerini söyledikleri, keşfettikleri, hayatlarını gözden geçirdikleri bir dönem. Çok ustaca yazılmış bir senaryo ve oyunculuklar var.






Le Prenom - İlk isim -
Yine Patrick Bruel. Çocukluk arkadaşı 3 kişiden biri baba olacaktır. Çocuğuna koyduğu ad konusunda ufak bir şaka ile başlayan ve sonra herkesin birbirine içini döktüğü bir gece ve sonrasında yaşananlar. Ben çok eğlendim.








Ensemble Cest Tout - Bir aradayız hepsi bu -
 Tesadüflerle bir araya gelen 3 farklı insan ve bu 3 farklı insanın birbirlerinin hayatını değiştirmesi. Çok beğendim. Çok sıcak, çok gerçek, çok insancıl..







De Rouille et d'os - Pas ve Kemik -

Katil balina eğitmeni ve sokaklarda yaşayan bir dövüşçünün kesişen yolları ve ilişkisi. Çok çarpıcı 
sahneler var, acıtasyona bu kadar eğimli bir senaryoyu bu hataya düşmeden güzel güzel film yapan yönetmeni tebrik ediyorum.







Jeux D’enfants -Cesaretin Var mı Aşka - Önce oyunla başlayan 2 çocuğun aşkının yıllar içinde aldığı yol. Komik ve romantik.
 










Birde berrrbatttt olanı var. Sakın ha, sakın izlemeyin! Ben ettim, siz etmeyin.
Le Dernier Vol- Son uçuş -

Kaybolan sevgilisini aramak için çöle gelen maceracı kadın ve paralı askerin hikayesi. Ama hikaye felan hak getire.. 90 dakika azimle sabrederim diyorsanız siz bilirsiniz.


Hiç yorum yok: