21 Aralık 2015 Pazartesi

Yalanda son durum

Oda sadeleştirmeler, parayı ortadan kaldırmalar vs işe yaramadı. Yeni ilaç nedeniyle 4 ay için bir yatılı hanım tuttuk. Sabahları İdil'i kaldırıyor, kahvaltısını yaptırıyor, beslenmesini hazırlıyor falan. Bu yalan mevzusunda daha yara çok tazeyken, sabah 5 tl kağıt para almış, kadıncağız türkçeyi bilmediği için Deida'yı - İdil'e 5.5 yıl bakmış olan önceki yardımcımızı- aramış. Ona anlatmış, Deida o geceyi ağlayarak- neden böyle yapıyor diye- geçirmiş. Ertesi gün sabah beni arayıp durumu anlattı. İdil okuldan geldiğinde aldığı parayı ne yaptığını sordum, sarardı bozardı. Bana daha önce lastiklerden bileklik yapma seti istediğini söylemişti. Bende tv'deki haberleri de dinlettirerek bunlar kanser yapıyor diye izin vermemiştim. Bana tığ ile örüldüğü için kanser yapmayacağını söyledi, bende ona lastiklerin tene değince boyasının kanser yaptığını söyledim. Konu kapandı sanmıştım ama kapanmamış. Aldığı parayla ne yaptığını sordum "lütfen doğru söyle" dedim. Gidip o bileklik setini almış. Ama o set 5 tl'den fazla, kesin. "Bu 5 tl'den fazladır, sen ne kadar aldın" diye sordum. Odasında yeni bir miniş te vardı. Minişlerin tanesi 10 tl civarında. "Bunu nerden buldun" dedim "Tuğba verdi" dedi ki Tuğba bizim apartman görevlisinin kızı, ona annesi hayatta o minişi aldırmaz, aldırsa da Tuğba onu vermez. Bileklik setinin altında 30 tl etiket var. Al takke ver küllah 30 tl'yi bizden aldığını itiraf etti. Bileklik setini kendi elleriyle çöpe attırdım. Doğum günü için son 3 yıldır yaptığımız gibi McDonalds'ta yapacaktık, gidip kapora yatırdık, davetiyeleri almış ve arkadaşlarının adlarını yazmıştı,o davetiyeleri de kendi elleriyle attırdım. Koltukta oturduk, bir yandan ağlıyor, diğer yandan "Hazırım, beni dövebilirsin" deyip duruyordu. "Neden dövmem lazım? diye sordum, "İyilikle yapılınca olmuyor, tek yol kaldı, döv beni. O zaman yapmam artık" dedi. "Senin yaptığın hatayı düzeltmek için ben de mi hatalı davranmalıyım? Niye döveyim? İnsana vurulmaz, hayvana bile vurulmaz" dedim. Bir kaç saat kendi odasından çıkmadı ama oyun oynadı, yani vicdanı sızlamamıştı. Yanına gidip "Beni en çok ne üzdü biliyor musun? Hiç üzülmedin, vicdanın sızlamadı. Bu kadın işe yeni girdi, ben para eksildiğini görüp kadın aldı sanıp onu suçlayabilirdim. Kadın boş yere suçlanırdı, türkçe bilmiyor, anlatamazdı. Yalan sadece seni değil, tamamen suçsuz birini de yakardı" dedim, gene ağlamalar vs. "Nedenini merak ediyorum, belki bizim anlayamadığımız bir durum vardır, sen açıkla ki bir çözüm bulalım" dedim. Artık oyuncak aldırmadığımız için, yeni oyuncak almak istediğini, tüm oyuncakları gittiği için kendini kötü hissettiğini söyledi. Odadan çıkıp babasıyla konuştuk. Haftalık 5 tl harçlık vermeye, dayısı, teyzesinden aldığı harçlıklarla ne isterse - oyuncak bile- alabileceğini, isterse haftalıklarını da biriktirip oyuncak alabileceğini, yılbaşından başlayarak her ay aşağıdaki oyuncaklarından 1 koliyi eve getirmeyi, ertesi ay o koliyi aşağı indirip, başka bir koliyi almasına izin verme kararı aldık. Bu kararları ona söylediğimizde sevindi, bir daha yapmamaya yeminler etti. "Yazılı alacağım bu sözleri" dedim ve o da yazdı.
Doğum gününden sonra dayısına gittiğimizde fatiha suresini ezberledi diye dayısından ve Zerra'sından aldığı harçlıkla önce oyuncaklara baktı internetten. Gösterdiklerinin benzerlerinin onda olduğunu söyledim, her 3 ayda bir yeni Barbie filmi ve ardından da oyuncakları çıkıyor dedim, bilgisayarda Barbie'leri karşılaştırdım, şunun eteği değişik, geri herşey aynı,, sende şusu olanı var" diye izah ettim. Müzik dinlemeyi sevdiğinden "Neden mp3 almıyorsun paranla?" diye sordum. Bayılarak kabul etti, 2 gün sonra babası ile gidip mp3-mp4 çalar aldılar. Şarkı, video ve resim yüklemeyi öğrettim. Oyuncak yerine mp3 çalar aldığı için tebrik ettim. Haftalık  5 tl ile saçma sapan şeyler alıyor, getirip gösteriyor, "Para senin, ne istersen alabilirsin, demek ki bunu beğenmişsin, güle güle kullan" diyorum. Parayı da artık ortada durmuyor. Şimdilik olaylar duruldu. Umarım son olur.

4 yorum:

Adsız dedi ki...

Ne güçlü bir yüreksiniz siz,gıptayla bakıyorum size. En güzele ulaşasınız gönlünüzdekiler ömrünüze dolsun.

İdil'li Hayat dedi ki...

Sevgili Adsız, ne güzel dilekler buunlar, çok teşekkür ederim.

Begonvilli Ev dedi ki...

Dikkatle okudum. Gerçekten bilinçli ve duyarlı anne babalarsınız. Ben tutum ve davranışlarınızda bir yanlışlık göremiyorum. Bu konularda benden daha uzman kişiler olabilir ama benim de eğitimimin bir parçasıydı bu alan. Deneyimlerim de epeyce fazla oldu. Sizlerin anne baba olarak olayı kavrayışınız, yaptığınız açıklamalar, aldığınız önlemler mantıklı ve yerinde görünüyor. Çocuğun mutlaka dile getiremediği sıkıntıları var. Kendine farklı alanlar arıyor olabilir. Yani farklı heyecanlar, tatmin duygusu vs. Siz gerekeni yapıyorsunuz. Büyüdükçe daha net düşünüp yanlışlarını daha iyi görecektir. O akıllı bir kız.
Öte yandan o Barbi bebekler bence kesinlikle yasaklanmalı. Hemen hemen asla ulaşılamayacak idealize ölçülere özendirme, estetik duygusunda zedelenme oluşturuyor bana göre. Doğal ve olası görünüşlerin de hoş ve güzel olduğu bir şekilde kavratılmalı çocuklara. Çok konuştum değil mi? Sizleri seviyorum.

İdil'li Hayat dedi ki...

Sevgili öğretmenim, sıkıntısı var biliyorum, hastalığıma üzülüyor. Geçenlerde "Seni üzmek istemem ama ben senin hastalığından çok sıkıldım. Doktor bile ne zaman iyileşeceksin söyleyemiyor" dedi. "İnanki benden fazla sıkılan yoktur, herkes iyileşmem için elinden geleni yapıyor, doktorda bende" dedim. Beraber yapabileceğimiz ve beni yormayacak yeni şeyler bulmaya çalışıyorum. Bilgisayarda çizgi film saati yapıp cips yiyerek film izlemek, bağıra bağıra şarkı söyleme gecesi düzenleyip deli gibi oturduğum yerden dans edip şarkı söylemek, tavla oynamak vs. Ama bazen hiçbir şey fayda etmiyor.. Sadece sabır. Bizde sizi çok seviyoruz ve kocaman öpüyoruz.