23 Mart 2013 Cumartesi

Büyüdükçe daha mı zor olacak?

Birkaç gündür yine krizlerdeyiz...

Önce evde okul defteri dışında 6 tane irili ufaklı defter olmasına rağmen dolap kapağı ve televizyon çizildi!
Ertesi gün tuz mutfaktan aşırılıp odaya götürüldü ve oyuncak tencereye kondu. Tabii koyarken tüm odanın tuz olduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim.. O gece saat 22.00'den sonra süpür ve sil timi bendim..
Bizim verdiğimiz bozuk paralarla biriktirdiği "hazinesi" var. Bu paralar epey ağırlaştı ve her seferinde bu paraları okula ya da gittiğimiz yerlere taşımaması konusunda uyarıldı ama her seferinde yasak delindi. En son bugün yine çantasında cüzdanda tüm bozuk paralar çıkınca paralarını elinden aldım, öyle bir ağlaması vardı ki!
"O kadar emeğim boşa gitti" dedi! Ulan ne emeği? Biz verdik sen cüzdana attın!!
Gece ağlayarak yattı, bende vicdan azabıyla başbaşayım!
Bunu yapmazsam hataya devam edecekti ve bizim yasakların hiç anlamı olmayacaktı.
 Ama terbiye vermek neden bu kadar zor ve neden o ağlamaya dayanmak bu kadar güç???

Bugün akşam yemeğe dışarı gittik. Yan masamızda 7-8 aylık bir bebekle anne-babası vardı. Önce baba yemek yedi, anne bebeği oyaladı. Sonra baba bebeği gezdirdi,anne apar topar yemek yedi. Dervişle birbirimize bakıp eski günleri yad ettik. Bu bakımlardan artık çok daha rahatız ama şimdi sorunlar daha çok ve çeşitli.. Şimdiden böyleyse biz ergenlikte ne yapacağız kara kara düşünüyorum vallahi!!

Geçenlerde yatağında yatmama konusunda sayısız uyarılara rağmen işi abartıp direkt bizim yatağa geçtiğinden yine kızdık. Sonra gece biz yatar yatmaz yanımızda bitiverdi. Derviş tabii klasik hön hön etti ama kalktı hatunun yatağına yollanmadan önce kuru sıkı tehditlerini savurdu. Bu arada bende
"Duydun mu babanı?" dedim
Ağlamaklı sesle "Şu an göz yaşlarıma hakim olamıyorum" demezmi?
Ben tabii kendimi koyverdim gülmeye başladım, Derviş 2.yatağına gitti.
Sabah kahvaltıda artık yanımıza gelmemesini söyleyince yine yalandan ağlayarak odasına gitti. 10 dakika sonra geri geldi.
"Hani sen ben ağlayınca üzülüyordun? Demek ki yalan söylüyormuşsun!" dedi.
Bende "Yalandan ağladığında üzülmüyorum! Şimdi ağlanacak birşey de yok zaten" dedim.

Nedir bu kara kızdan çektiğimiz ya!!




Hiç yorum yok: