20 Aralık 2017 Çarşamba

Kadere inanmalı ya da yine yeni kanser

Daha şunun şurasında 4 yıldır beklediğimiz temiz raporunu alalı 1 ay bile geçmeden bir anda sabahları ayağa kalktığımda sanki pamuklara basıyormuşum gibi hissetmeye başladım. Buna ilaveten aniden 1 haftada bir anda azalan ayak hislerim yüzünden bir nörolağa gittim. Psikiatri ve huzursuz ayak için verilen bazı ilaçları kesti falan filan. Fakat ilacı kesmemize rağmen hiç bir değişiklik olmadı. Bizde tekrar bu doktora gittik,ancak o doktor o gün izinliymiş. Abimle Dervişle her zamanki hastanemizdeki nörolağa gittik. Şikayetlerimizi anlattık. Kadın metastazdan şüphelendi ve hemen kontrastlı mr istendi.Gidip filmi çektirdik ve raporun çıkmasını beklemeden hem nörolağa hem onkoloğa görüntüleri verdik ve korkulan oldu. Gene kanser. 10 seans radyoterapi göreceğim. Yeni çıkan tümorlerden  biri omurgaya baskı yaptığından ayaklarımı hissedemiyormuşum.
İlk kez kendimi muhtaç hissettim. 1 haftada bastonla yürümekten tek başıma hiç bir şey yapamadan, yataktan kalmak, yatağa yatmak, tuvalete gitmek, orada sürekli düşmek, kilo olunca yerden seni kaldırsın diye kapıcıyı, yan komşunuzu çağırmak, çamaşırlarınızı bile evdeki hanım giydirisin. Çok ağır geldi bunlar, çok. P.pomda hasta ördeği, Derviş'i bekliyorum ki gelip beni kaldırsın, yatağa yatırsın diye....
Ben ablamla günlere gidebiliyordum, merdivenleri inip çıkabiliyordum, kendi kendime bastonla yürüyebiliyorum derken bunları yaşamak çok ağır geldi bana... Beterin beteri varmış.
Fakat o gün öteki nörolog işe gelseydi benim ilaçlarımı değişirdi,bu nörolog ise bu yeni kanserin bulunmasına sebep oldu,işte kader...
Sonra hemen radoterapi onkoloğuna  gittik. 10 seans radyoterapi verdiler, tabii hemen başlandı.
Beni götürmek öyle söylendiği gibi kolay olmuyor. Asansörle giriş katına iniyoruz ama girişten aşağı inmek için 3 kademeli merdiveni kapıcımızın yaptığı tahtadan rampalarla iniyoruz, ancak tersten indirmeleri ve 2 kişi de ben tekerlekli sandalyeden düşmeyeyim diye tutuyor. Arabaya gelince biri tekerlekli sandalyeyi kaymasın diye tutuyor, Derviş arabanın kapısını açıp beni kaldırıyor ve arabanın koltuğuna oturtuyor. Radyoterapi yerine varınca aynı işlem tekrarlanıyor.
Elleri, ayakları tutmayan  biri olarak tek başına tuvalet ihtiyacını karşılamak çile. Yine 2 kişiye ihtiyaç oluyor ancak Derviş'in bütün gün beni evde beklemesi mümkün değil, çünkü ne zaman yürüme kabiliyetime kavuşacağım belli değil. Evdeki hanım beni tek başına kaldırmaya çalıştı ama ben kendime hakim olamadığından yere düşüyordum. İri kıyım yan komşumuz ki eşimin orta okuldan arkadaşı veya kapıcı beni kaldırdı. Sonuç Derviş bana tuvalete girebilen, altı delik ve altında tuvaletini otururken bile yapabileceğin bir kovası var. Daha ilk zamanlar Derviş bana bunlardan alalım dedi ama ben kendimi kötü hissederim diye aldırmadım. 3 gün sonra boyun eğmek zorunda kaldım, ablam eşortman altlarını kesti, böylece Derviş sabah ben kalkınca beni koltuğa oturtup öyle işe gidiyor, bende yerimden kalkmadan tuvalet işimi hallediyorum. Tuvaletini yapınca alttaki kovayı çıkarıp benim temizliğimi yapıyorlar ve kova yıkanıp, çamaşır sulu musluk suyu ile dezenfekte ediyorlar. Hiç istemediğim bir konu ise bu oturaklı tekerlekli sandalyede uzun süre oturmaktan bacağımın tekerlekli sandalyeye değen yer alerji yaptı. Zaten onkoloğa gitmeden idra tutamama, büyük apdest kaçırma ve tuvalet ihtiyacımı hissedemediğimden hasta bezi aldık. İlk 3-4 gün acemilikten tam randıman alamadık ama ablamın nalburdan aldığı kalın naylon ve alezler ile bez kullanmaya alıştık. Tabii öne 3-4 markadan 1 kutu alıp denedik fakat bunlar benim sinirlerimi yeteri
kadar bozdu ve son darbe 2 gündür ağzımın sol yanı hareket ettirememek şeklinde oldu.
İnternette bir sitede  baktım ve hiç benim kadar çabuk his kaybı yaşayan olmamış. Hep aylardan hatta senelerden bahsediyorlar. Hepsi fizik tedavi görnüş, viz kendi onkoloğomuza sorduk, o da radyoterapinin kemiği aşırı incelttiğinden dolayı fazla zorlanmaması gerektiği, radyoterapi bittikten sonra bir süre beklemeyi ve gidişata göre fizik tedaviye başlanabileceğini söyledi. Böyle b.mbok durumda bekliyorum...
Lütfen kanser hastaları en ufak bir değişiklikte hemen, acil doktorunuza gidin. Sakın geçer diye beklemeyin

13 yorum:

Adsız dedi ki...

Allah acil şifalar versin insaallah,bunu da atlatirsin inaniyorum ben sana, bozma sakın moralini,iyi olacaksin

Adsız dedi ki...

Uzun zamandır sessiz takipçinizim.Tüm kalbimle şifa bulmanızı diliyorum.Bu hastaliktan kurtuluş yazılarınızı bekliyorum.

Adsız dedi ki...

Allah tez zamanda, en az zahmetle şifanızı versin.

İdil'li Hayat dedi ki...

Merhaba Adsızlar, iyi dilekleriniz için teşekkür ederim, Rabbim tüm hastalara hayırlı şifalar versin.

Adsız dedi ki...

Çok iyi olmanızı diliyorum her zaman bir önceki günden daha iyi olun kimseye muhtaç olmayın gücünüz bana umut veriyo
Sevgiler
Serap Polat

İdil'li Hayat dedi ki...

Ah Serap'cım şu durumda çaresiz , başkasına muhtaç hissetmemek mümkün değil. Rabbim herkese acil ve hayırlı şifa versin. Anneciğin nasıl? Umarım iyidir. Selamlar.

Adsız dedi ki...

Siz sadece şu dönem başkalarına daha fazla ihtiyaç duyuyorsunuz,çaresiz, muhtaç değilsiniz. Allah'a şükür yardım edenleriniz, halden anlayanlarınız
var. Tedavinizin az yan etkiyle tamamlanıp, gücünüzün, sağlığınızın yerine gelmesi dileği ile.

Adsız dedi ki...

Birine muhtaç olmak çok zor çok iyi anlıyorum hep dua ediyorum size. Annemi kaybettik 17 sene 6 ay hastaydi 7 ekimde aramızdan ayrıldı. Allahım size şifalar versin inşallah. Selamlar
Serap Polat

İdil'li Hayat dedi ki...

Çok üzüldüm Serap'cım. Başınız sağolsun, mekanı cennet olsun,nurlarda yatsın. Ne dense boş, o acıyı tarif edecek söz yok..Teşekkür ederim Adsız, Nasrettin hoca'nın dediği gibi "bana damdan düşeni getirin" sevgiler.

Adsız dedi ki...

içinizi ferah tutun bunlarda geçer.sizin kızınız yaşında kızım var.o yüzden sizi anlıyorum.Allah yardımcınız olsun umutta katığınız

İdil'li Hayat dedi ki...

sevgili Adsız, 4 yıldıır devam edden savaş artık çok çok yorucu oldu....

Adsız dedi ki...

Annemde çok şeyler yaşadık 17 sene boyunca. Hasta yakınları olarak görmek bile insanın çok içini acitiyo. Anneme kanser teşhisi konulduğunda 13 yaşındaydım. Erken büyüdüm. Herşeyi gördüm yaşadım. Dışardan gelen seslere annemin kulaklarını tıkadim. Herkes kanser ne var sanki abartıyorsun bile dediler. Senin gibı olanlar elisi yapıp satiyo dediler. Meğer anlattığı kisi evinde yemek bile yapamıyormuş. Sizi tam anlamıyla anlayamam çünkü ben sadece gördüm onları vücutta yaşamak ve herşeye rağmen ayakta durmak eminim çok zor. Benim de bir evladım var 3 buçuk yaşında. İdil ı gördükçe imreniyorum benim de oğlum o yaşlara gelecek de ben görecek miyim diyorum.
Dua en güzel teselli bence. Dualarımda sizi de unutmuyorum ne yaşadığınızı biliyorum anlamaya çalışıyorum.
Sevgiler
Serap Polat

İdil'li Hayat dedi ki...

Ah Serap'cım, beni en iyi anlayacak kişi sensin. benim tek kaygımb iidoşu normal büyütmek.o da artık ne oluraa..