21 Mayıs 2017 Pazar

Kedidir o, kedi

13 sene köpek bakan biri olarak her zaman köpeksever olmuştum. Potuk'u kaybettikten sonra hep başka bir köpek almayı istedim ama Derviş "Hem seninle hem onunla uğraşamam. Emekli olunca alırız" dedi ve eğer emri vaki falan yaparsam beni boşamakla tehdit etti.
Uzun süre niyetlenmedim. Geçen haftalarda arabadan gelen kedi viyaklamalarıyla uğraştık. Yavrular o kadar küçüktü ki elle alamadık, mamayla süt-su karışımı ile kandırdık. Dün ilaç almaya hastaneye gittik, giderken hiç ses gelmedi. Fakat dönüşte 2 yavru arabadan çıktı. Artık ahbap olduğumuz kantinci bize kutu verdi. Kantinde çalışan hanım da "Ay, bu ilahi işaret, kendi ayaklarıyla geldiler" dedi ama Derviş nuh dedi peygamber demedi, kantinci araya girdi "Abi,eve gidene kadar sevsin bari" dedi. Yol boyu yalvardım, vicdan sömürüsü yaptım, kedileri öpüp öpüp "Ohh, içime iyi geldi" deyip durdum. 18 yılda etmediğimiz tartışmayı ettik. Ama yok anacım adam duvar oldu.
İdil sevsin diye eve çıkarayım dedim, "Almam hiç boşuna konuşmayalım" diye uyarıldım.
Burdan sonrası İdil'e ait, onun duyguları, onun kaleminden
"Öncelikle merhabalar,
Bizim binamızda bir kedi var hep kendini sevdiriyor yemek alıyor bir gün yavruları oldu çekemedi yuvalarından attı gitti 1 haftadır yok.
Bugün yağmur yağarken balkon kapısı açık"Viyk Viyk"ses geliyor gittim indim baktım bizim yan binadan çıktılar yuvaların koydum alttan üstten yanlardan çıktılar peşimden eve kadar geldiler kapıyı açtım yağmurluğuma sardım eve getirdim sevdik ayakkabı kutusuna koydum benim bebeklikten kalma pembe battaniyeye sardım indirdim bina inşa ettim resmen inerken hafif sallamıştım bebek gibi uykuya daldılar öyle bıraktım şu an ses seda yok.Derviş bu eve başka hayvan getirmeyin diye fırça attı"
Güzellik uykusundan uyandırıldığı için asabi olan Derviş'i geri yatırdık,kedileri bahçeye indirdik.

Şu güzelliklere bakın, gözleri de mavi.





.
Kahrolsun bağzı şeyler! Ayşen'e köpek almak için kamuoyu baskısı kuralım.



19 Mayıs 2017 Cuma

Gezdirin beniiii

Ana sınıfı arkadaşlarıyla kahvaltıda buluştuktan sonra bir hastane ziyareti sonrası sırf foto çektirmeye Galata Kulesine gittik, oradan Day'cım ve Zerra'cımla yemek yedik. Gezdikçe İdil "Oh, annem geziyor ya, çok mutludur" dedi durdu.








Bu arada İdil'in makyaj yapma isteği depreşti, anneanneyi konu mankeni olarak seçti ve annemi Semiha Berksoy'a benzetti.







Ve evde yaptığım ıvır zıvırlar

 Bilekliklerin friendship olanları alıp uyarladım, kolyelerin turkuazlı olanlar da benim yaptıklarım ve Fatma Ana desenli t-shirtün desenin elde boyadıklarımdan biri.

Geziyorsak elimiz de işliyor yani.


3 Mayıs 2017 Çarşamba

İlerleyen günler

Geçen sene balkona bir kez bile çıkamamıştım. Bu sene ise korkudan çıkamadık. Buna sebep balkondaki yukarıya asılı saksıyı yuva yapan kumruydu. 2 yumurtadan çocuklar çıktı. Anneleri bir süre hiç bir yere gitmedi. Sonra mama aramaya gittiğinde biz yavruları her gün fotorafladık. Anneye yem ve su verdik Bugün sabah ise büyüyen torunlarımız hayata uçtu. Evde bir canlılık olmuştu, her gün büyüyorlardı, bizim gibi bebek manyağı bir aileye çok iyi gelmişlerdi.

İşte yavrular
















1 Mayıs tatilini hava güzel diye Pendik Marina'da kutladık.


















 Ve yavrular gidince sıra çiçeklerimizle ilgilenme zamanı geldi.















 Ve yeni aldığımız dekoratif objeler - yine çiçek.





Keyifler daim olsun hepimiz için.