Dün itibarıyla balkon sezonunu açmış bulunmaktayız.
Ben balkonu kullanmaktan yanayım. Balkonu ardiya gibi kullanmayı hiç sevmem.
Bu eve ilk taşındığımız yıl, daha çiçeklere merak salmadığımdan plastik çiçekler ve fenerler vs ile balonu güzelleştirmeye çalışmıştık. Sonraki senelerde annemin ısrarlarıyla "dayanıklı olan" sardunyalarla dolu bir balkon yaptık. Fakat kardeşim bu sardunyalar hiç mi açmaz? Bizimkiler 3 sene hiç açmadılar.
Bu sene annem ablamdayken fırsat bu fırsat diyerek açmayan tüm sardunyaları söküp yerine başka çiçekler diktim. Annem önce kızsa da şimdi bayılıyor çiçeklere. Ama artık tek sorumlu bahçıvan olarak kendisinin en ufak müdahalesine izin vermiyorum. Bu seneki açılışı güzel bir kahvaltı ile başlatayım dedim. Süslü sofra hazırladım, ahanda aşağıda.
Ne oldu dersiniz? Biri dedi ki "Ay, benim yumurtam cıvık olmamış!", öbürü dedi ki "Ben bu k.ç kadar fincanlarla çay içemem", bir diğeri dedi ki "O porselen çaydanlıktan çay buz gibi olur, ben içmem!" Hey yarabbim!
İşte bu vıdı vıdıcı tipler yiyip, içip köşelerine çekilince bende çiçekleri size göstermeye fırsat bulabildim.
Ortancam ve gülüm
Karanfilim
Papatyam
Sardunyam
Adını bilmediğim
Top sardunyam
Temizliğe gelen Esma'mızın getirdiği, yılda bir kez Mayıs'ta çiçek açan- onun da adını bilmiyorum-
Begonyalarım ve adını bilmediğim diğer çiçeğim
Kapıdan görünüşler 1 ve 2
Ve bu kımıl zararlıları, memnuniyetsizler çekilince, evin en sessiz ve az zahmetlisi kendini temiz havaya attı.
Hadi bakalım, bahar hoşgeldin!